Anasayfa
Hayatlar
Menkibeler
Hikmetli Sözler
Şiirlerle Menkıbeler
Osmanlı Hikayeleri
Meşhurların Son Sözleri
Sual/Cevap
Videolar
Yolumuzu Aydınlatanlar
Sesli Yayınlar
Hakkımızda
Hakkımızda
İletişim
Anasayfa
Hayatlar
Menkibeler
Hikmetli Sözler
Şiirlerle Menkıbeler
Osmanlı Hikayeleri
Meşhurların Son Sözleri
Sual/Cevap
Videolar
Yolumuzu Aydınlatanlar
Sesli Yayınlar
Hakkımızda
Hakkımızda
İletişim
DÂR-UL-UKBÂ
A
B
C
Ç
D
E
F
G
Ğ
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Tamamı
Anasayfa
Dini Terimler Sözlüğü
DÂR-UL-UKBÂ
Dini Terimler Sözlüğü
SÂ'
SÂAT
SABAH VAKTİ
SABÎ
SÂBİÎLER
SÂBİKÛN
SÂBİÛN-I EVVELÛN
SABR (Sabır)
Sabr-ı Cemîl
SABÛR (Es-Sabûr)
SÂCİD
SAD SÛRESİ
SADAKA
SADAKA-İ CÂRİYE
SADAKA-İ FITIR
SADÂKAT
SÂDÂT
SÂDÂT
SÂDIK
SÂDIK
SADİST
SADR-I EVVEL
SADR-I EVVEL
SAF
SAF
SAF SÛRESİ
SAF SÛRESİ
SAFÂ VE MERVE
SAFÂ VE MERVE
SÂFFÂT SÛRESİ
1
2
3
...
9
10
Dünyâda iken yapılan işlerin karşılığının görüleceği yer. Âhiret.
Hani annen baban nerde, bu dünyâ kimseye kalmaz.
Gelenler hep sefer eyler, muhakkak dâr-ul-ukbâya
Yüzün dön, ilticâ eyle (sığın), Cenâb-ı zât-ı Mevlâya.
(M. Sıddîk bin Saîd)